yoklama

yoklama
is. yoklamak 的动名词: \yoklama devresi (应征入伍者)登记时期 \yoklama fişi 登记卡 akşam \yoklaması 晚点名 asker \yoklaması 重新登记预备役军人 askerî \yoklama 重新登记预备役军人 dün \yoklamada bulunmayan kişiler 昨天点名没有到的人 gümrük \yoklaması 海关检查 ilk \yoklama (预备役军人的)首次登记 sözlü \yoklama 口头询问, 口头打听; 口头测验 tarihî \yoklamaya dayanamamak 经不起历史的检验 tıbbî \yoklama 体格检查, 体检 yazılı \yoklama 笔头测验, 笔试 Bugün annem hasta komşumuzu yoklamaya gitti. 今天我母亲去探望生病的邻居了。Öğretmenimizin yaptığı yoklamada bugün iki arkadaşımızın gelmediği belirlendi. 今天我们老师点名时发现有两名同学缺席。Öğretmen, dün yoklama yaptı. 昨天, 老师进行了小测验。
◇ \yoklama balonu 探测气球 \yoklama etmek 点名 \yoklama havası çalmak 吹晚点名号 \yoklama için toplamak 集合点名 \yoklama yapmak 点名: Birinci derste yoklama yapılır. 第一堂课进行点名。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • yoklama — is. 1) Yoklamak işi, kontrol Müdür sıkı bir kasket yoklaması yapıyor, kapıdan kuş uçurtmuyordu. R. Ilgaz 2) Bir topluluğu oluşturan üyelerin belli bir zaman ve yerde bulunup bulunmadığını anlamak için yapılan sayma işlemi Okulda sınıf yoklaması.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yazılı yoklama — is. Yazılı sınav …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • san — yoklama; hesab; parça; itibar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İHTİBAR — Yoklama. Deneme. Sınama. Tecrübe …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İSTİBAR — Yoklama, muayene etme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • sondaj — is., Fr. sondage 1) Sonda ile yoklama, sondalama 2) mec. Bir durum, bir düşünce ile ilgili olarak yapılan yoklama, araştırma Bu konudaki sondajları iyi oldu. Birleşik Sözler sondaj kuyusu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller sondaj yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gündüzlü — sf. Okula gündüz giden, yatılı olmayan (öğrenci), yatısız, nehari Akşam etütte yoklama yapılınca o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın gündüzlülere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı. H. Taner Birleşik Sözler geceli gündüzlü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istimzaç — is., cı, esk., Ar. istimzāc 1) Bir kimsenin huyunu, kişiliğini tanımak için araştırma 2) Sorma, yoklama Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller istimzaç etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kontrol — is., lü, Fr. contrôle 1) Denetleme 2) Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma Duygululuk olsa olsa akılla bağdaştığı, aklın kontrolünde kaldığı ölçüde bir değer taşır. N. Cumalı 3) Yoklama, arama Gümrük kontrolü. 4) Denetçi, kontrolör… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • muayene — is., tıp, Ar. muˁāyene 1) Bir kimsenin hasta olup olmadığını veya hastalığın ne olduğunu araştırma En son bir de kan muayenesi yaptılar. S. F. Abasıyanık 2) Gözden geçirme, araştırma, yoklama, kontrol Gümrük muayenesi. Birleşik Sözler muayenehane …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sınav — is. 1) Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test 2) mec. Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum Evliliğin ilk yılları bir sınavdır. Birleşik… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”